13.06.2015

SUSTUĞUN KADAR




  Suküt odama çekilmiş dinliyorum kendimi...Duvarda bin bir surat asılı...Kimisi haseti temsil ediyor kimisi öfkeyi kimisi şeytanlığı...ilk defa çıkmıyor sesleri...görebiliyorum gerçek yüzlerini bu odada...hükümleri olmuyor hayatıma...tam karşıma düşüyorlar...

  Bir de oturduğum tarafa bakıyorum başımı kaldırdığımda, yere baktığımda...sevgi görüyorum, vefa görüyorum, ruh görüyorum surat görmüyorum, kalp değil yürek görüyorum... bu tarafta oturuyorum yanımda yüreğimin incisi olacak insanlarla şeytanlara meydan okuyorum...

  Çok şey söylüyor bu oda bana yazdığım şiirler arşivlenmişcesine odanın her yerinde cümle cümle değil kelime kelime yazılmış...Tüm hayatım serilmiş sanki önüme... Bir hayatıma bakıyorum bir bana ... Hayatım zor ama gücüme inadıma sınır yok...

 Kimler yıldırabilir ki bizleri...yüzlerinin ardına sığınan insanlar mı...gülerim ben buna geçerim... arkamda kalanlara bakamam artık ruhu olanları alır yanıma yürürüm...hasetlerin kurduğu tuzaklar serilir yoluma ben ezer geçerim...iki yüzlülük yok dünyamda 

Ben benim sonuçta...Ruhum var...Yüreğim ve yüreği olanlarlayım, Beni düşürecek olanlar çoktan düşmüşken nasıl düşebilirim...

Suskunluk güçsüzlük değil artık tam tersi...gücün belirtisi...
Sustuğun kadar olgunlaşır, sustuğun kadar büyürsün...
Sustuğun kadar yürürsün...
Sustuğun kadar dayanırsın...

2 yorum:

  1. haklısın. boşver geçmişi. şimdi ve gelecek var ki.

    YanıtlaSil